Powered By Blogger

20 Eylül 2014 Cumartesi

ÜŞÜTME BENİ


Bağışlandık...
ama gökyüzünün kapıları kilitli hala
Görmüyor musun?
Penceremin açık kalan kısmındayız şimdi
Bak mavi mavi düşler sarkıyor sana doğru
Ansızın aklıma gelişinden öp beni
Islak kalmasın bastığın toprak
yoksa aşk koynumuzda kor
Yaramızda yardır bilirsin
Bırak kirpiklerin güneşlensin
Benim için yitirdiğin hayatın gölgesinde
Bırak keşfedilmemiş bir şiir gibi kalalım
Dudaklarda söylenemeyen söz
Bir utangaçlık bir kıyamet kopsun gitsin bırak...

Oysa beni hiç tanımamışsın
kendimi büyütmek
Tamda iki göğsünün arasında
Erkek olmak isterdim

Git demeye dilim varmıyor
Ama sen git istersen
Ellerini kaybetmiş kadınlar diyarına
Onlar ki;
Bir bulsalar ellerini
Avuç avuç dua edecekler tanrıya
Duyuyorum.

Bağışlandık...
ama gökyüzünün kapıları kilitli hala
Görmüyor musun?
Penceremin açık kalan kısmındayız şimdi
Bak mavi mavi düşler sarkıyor sana doğru
Ansızın aklıma gelişinden öp beni
Islak kalmasın bastığın toprak
yoksa aşk koynumuzda kor
Yaramızda yardır bilirsin
Bırak kirpiklerin güneşlensin
Benim için yitirdiğin hayatın gölgesinde
Bırak keşfedilmemiş bir şiir gibi kalalım
Dudaklarda söylenemeyen söz
Bir utangaçlık bir kıyamet kopsun gitsin bırak...

Ve bırakıp gittiğimiz kadar bir zaman oturuversin yanıbaşımızda
Zifiri karanlıklar içelim bir bir
Küfürler savuralım şarap kırmızısında
Ama keşke bu kadar sert vurmasaydık kapıyı
En güzel yerinden vurmasaydık bu sensiz perşembeleri
Şimdi böyle utangaç bakmayacaktık kuşlara...

Islak kalmasın bastığın toprak
DUR
Ayakuçlarından üfle nolur
Bak işte bir adımlık saltanatım daha kalmış yanında
Üşütme beni.

ERHAN YİĞİT KIRIKCI