Powered By Blogger

14 Mart 2009 Cumartesi

-- AŞKOLSUN--



Varlığımda varmıydın sanki
Yokluğunda yok olacağım?
Boyun yetmez duyamazdın
En parlak yıldızıydı sözlerim arşın
Sen yalan diyarının soylu çobanı
Bense aşığıydım bu yoksul kentin
Barikatların ardındaydı unutulmuşluğum
Sensizliğim coplanırdı körolası ellerimde
Tırnaklarımın ucunda birikirdi bu sitem
Devran dönene kadar
Kültablalarına boğulasım gelirdi
Haydi devrem ibret olsun
Olsun
Bu da benden olsun...

Sen gökyüzümü ısrarla çalardın ama
Ben gökkuşağına renkler ısmarlardım senin için
Yıldızlarını doldururdum kucağına bu şehrin
Güvercinlerin kanatlarındaydı sevmelerim
Sen yalan diyarının acemi avcısı
Çekip vururdun tam kalbinden yani
Kan damlardı yürüdüğün yollara
Devran dönene kadar
Dikenlere yırtılasım gelirdi
Haydi devrem ibret olsun
Olsun
Bu da benden olsun...

Gözlerim kayan bir yıldız gözlerinde
Ufak ellerini uzatır nafile
Haramdır yakalayamazdın
Ve cok sonra atardım ben kendimi
Belkilerin yamacından
Keşkelerin soğuk mermer taşlarına
Pencereme vuran güneş batıncaya kadar
Sırtımdaki ağrı olurdu zaman
Umutlarım
Kusların paylasamadığı bir kırıntı şimdi yerlerde
Sen yalan diyarının aç hırsızı
Çalardın birer birer
Bahar hiç gelmezdi Süleymaniye'ye
Devran dönene kadar
Kafamı duvarlarda patlatasım gelirdi
Haydi devrem ibret olsun
Olsun
Bu da benden olsun...

Ben karanlıklarda hiç görmedim ki yüzünü
Aydınlıklardan medet umayım
Yangındı avuçlarımın içi tutamazdın
Bir öfkenin içinde büyürdü bütün yaşanmışlıklar
Senden kalanlar
Çay bardağının dibindeki çöp gibi
An gelir dökülürdü
Durduramazdın
Yokluğunla devir alan uykuyu gözlerim
Öğrencisi olurdu sonbaharın
İçinde damı akan bir evin yağmura
küfrettiği insanlar gibi
küfredilirdim yani
Çabuk harcanırdım
Devran dönene kadar
Bir kör kurşunla son bulasım gelirdi
Haydi devrem ibret olsun
Bu da benden olsun
Yalandı sar yaralarını yiğit
Unuttun mu
AŞKOLSUN...


ERHAN YİĞİT KIRIKCI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

damlalardan nasibini alanlar yorumladı...