Powered By Blogger

21 Ekim 2009 Çarşamba

-GEL YAPMA-



Bütün pişmanlıklarım soğuk bir deniz şimdi
Ortasında ben anadan doğma
Aşkın temelini atadurdum ömrüm boyunca ama
Ellerimde ayrılığın tapusu dolaştı durdu
Ve her seferinde güçsüz gitti parmaklarım
Kaleme kağıda
Sığsın diye satır sonlarına
Kendimi unutup adını hep en başlara yazdım
Bir sabahta
Gözümün çapağına barışık uyanmaya hasret
Bir akşamda
Yaşlanan yalnızlığıma düşman
Bir zaman da
Bizi arayan ağlamarımı çekip vursam diyorum
Üstüne sigara kokusu sinmiş perdelerin arkasında
Masmavi bir yurda göçerdik
Öyle ya
Sen pembelerini giyerdin
Rüzgarın esişini saçlarında tanırdık
Sen , ben ve biz
Kış gelirdi biz gözlerimizi yumarken memlekette
Akşam o vakit olurdu
Ne zaman ki uyansak
Toprak gibi kokardı hayat
Ve sevdamız gibi içi geçmiş
Ben sana tutunamam yıldız gibiydin
Ne zaman ki uzatsam ellerimi
Bir limanın çaresiz uzağında
Ufkun şu meraklı ötesine kayıp durdun hep
Ben sana yanamam sevimsiz bir kar gibiydin
Ne zaman ki ateşlere gelsem
Bir elin koynumda amansızca söndürdün hep
Sonunda yar sonunda
Bütün yaralarımı bir ceylanın gözyaşına
Mıhlayıp kaçıyorum şimdi
Pişmalıklar soğuk bir deniz
Ortasında ben anadan doğma
Hayat geçti gitti bu nasırlı ellerimden
Ne yar dinledi ne yara
Ben sensizde yaşardım ama üşüyorum napim(!)
Gel büyüyoruz bak
Gel yalnız sbahlarımın dargın istanbulu
Gel eyleme
Gel etme
Gel YAPMA...!!!


ERHAN YİĞİT KIRIKCI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

damlalardan nasibini alanlar yorumladı...