Powered By Blogger

22 Ekim 2009 Perşembe

- SANA YAZIK-



Kendimi en çok bu zaman seviyorum
Gün batarken
Tepedeki bu çay bahçesinde
Rüzgar sevdiğim gibi esiyor
Çocuklar hep istediğim gibi
Bir menekşenin üzerine arı konduğunda yani
Senli bütün ihtimallerin
Yanıbaşımda oturduğu zaman.
Dilimde sarmaş dolaş bir türkü ile
Düşüncelere dalarken
Soğur gider çay önünde
Farkına bile varamazsın
Arabaların korna seslerine karışıp gitti
Yalnızlık çoktan...
Arkasından yaşlı gözlerle bakakaldık
Ama bir yumsam kirpiklerimi varya sana yazık...

Kendimi en çok bu zaman seviyorum
Yeni kesip sakallarımı
En sevdiğim gömleğimle dolaşırken caddelerde
Kendimi bir şarkının son notasına yıkıp
Kimsenin umrunda olmayan bu halimi
Sevdirebilmek için sana
Deli gibi yazmak yani
Sigara paketlerinin mat kısımlarına
Acı nakarat olmuş vesselam hayatımızda
Belirli aralıklarda tekrarlanıyor sadece
Bir kurşun patlasa
Morga düşer sevdamız
Ecel ile değil aşkınla ölüp gideceğim
Ama bir yaşasam var ya sana yazık

Kendimi en çok bu zaman seviyorum
Bu insanı bitiren sessizlikte
Bütün feryatlarımı duyururken arş-ı aleme
Yüreğimin bam teline basıldığında
Tozlu kalır tezene bilirim
Ve neden sonra
Kendimi unutup bir akşam telaşında
Gün batarken
Bu tepedeki çay bahçesinde
Yağmur sanki en çok beni ıslatır
Ve Sen hep düşlerimdeki gibi
Bir çift kumru kanatlarını çırptığında
Gelir geçer ya
Susadururum ardından izine tozuna bakıp
Ama bir konuşsam varya sana yazık

Anlamadın oysa
Bir omuz genişliğinde yerim vardı yanında
Dimdik ayaktaydım biliyorsun
Çok yoruldum ama korkuyorum
Çünkü bir yıkılsam varya sana yazık
sana...


ERHAN YİĞİT KIRIKCI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

damlalardan nasibini alanlar yorumladı...