Powered By Blogger

23 Eylül 2009 Çarşamba

- VAROŞ İNİLTİLER-




Dur saat beşi vursun hele
Çamurlu ayakkabılarımı giyerim sonra
Basmayı en çok sevdiğim kaldırımlarda
Dünkü gazetelerin tadına bakıp
Az çok öğrenirim bu yaşadığımız şehri
Bir çay içecek kadar vaktim olsaydı eğer
Ya da içecekmiydi çay?
Her gün önümüze dayatılmasaydı
İçecekten ayrı koymazmıydık onu eğer
Renkleri burnumun dibindedir ama
Ben hep siyah beyaz yaşarım bu ömrü
Vapurların en üstünde üşürken
Sövebilirdim üstüme pisleyen martılara lakin
Dedim ya
Bir çay içecek kadar vaktim olsaydı eğer
Hep tuhafıma gitmiştir yavaş yürümek
Omuzlara çarpmak lazım çünkü
Acele göbek adım benim
Gel kalabalıklara girelim
Gözlerimi orada bıraktım nedense
Ceketim bile uyuşmuş
Rüzgar esmeden havalanmıyor etekleri

Dur saat beşi vursun hele
Çamurlu ayakkabılarımı giyerim sonra
Ölmeyi en çok istediğim topraklarda
Böyle ağlamayla saça sakala söz geçiremezsin
Aynaya güzel görünmeli senden önce
Çirkinlik bundan ibaret olsaydı keşke
Yoksa ben çoktan uzanır yatarım
Bu Evcilik oyunu bu hayallerimin içinde
Sen olmazsan yani böyle hep
Dünyanın en zenginide olsan
Cebindeki para
Mahalle kahvesindeki acı çaya yeter anca
Çaya içecek dersen eğer
Ah sıkıştırabilsek keşke
Ayağı oynayan masanın altına
Kepaze yalnızlığı bir karton gibi
Haydi al voltanı hüzün
Biz senin ciğerini biliriz
Az gelip yapışmadın sigaramızın dumanına
Aslan gibi dertlerimiz maşallah
Bir aşkımızın burnu akar durmadan
Ucuz kömürler yakan
Bu olmazsa ne yapardık'lı sobalarda
Soğuk hep yanımızdan teğet mi geçer sandın
Sızlamak benim göbek adım
Gel kalabalıklara girelim
Dokunamam sana çünkü
Ellerimi orada bıraktım nedense

Dur saat beşi vursun hele
Çamurlu ayakkabılarımı giyerim sonra
Ben giymezsem
Yanımdan geçen araba sıçratacak nasıl olsa
Yaşlı dedenin bastonu gibiyim
Vururuz bişeylere ama
Hep yerdedir artistliğimiz
Başımı kaldıracak olsam
Görünürmü acep sefilliğimiz?
Şimdi ayağımı sokup tuzlu sulara
Bir çay içecek kadar vaktim olsaydı eğer
Anlardım yanıbaşımda devriye gezen telaşı
Çaya içecek dersen eğer
Ve ayrılık rüzgarımız olmuş
Başımızda böyle eserde eser
Söylesene ulan!!
Neydi şu boktan hayatta
Sensiz yaşamaya değer....?

ERHAN YİĞİT KIRIKCI

2 yorum:

  1. YIGIT BEY SIIRLERINIZI BEGENEREK OKUYORUM VE BASARILARINIZIN DAIMI OLMASINI DILIORUM

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim ilginiz için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil

damlalardan nasibini alanlar yorumladı...